tiryaki
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bir tatil yazısı: Yalancı ile yamayıcı

Aşağa gitmek

Bir tatil yazısı: Yalancı ile yamayıcı Empty Bir tatil yazısı: Yalancı ile yamayıcı

Mesaj  tiryaki Ptsi Eyl. 28, 2009 4:11 pm

Bir tatil yazısı: Yalancı ile yamayıcı
Ahmed Şahin - 24 Ağustos 2006 Perşembe, Zaman

Ne dersiniz, hep ilmî, fikrî konuları yazıyor, zihnimizi zorlayan mevzularla yorulmuş bulunuyor muyuz? Şayet öyle ise birazcık dinlendirici bir tatil yazısına ihtiyaç var mı?




Evet, diyorsanız buyurun bugün bir zihin tatili yapalım (Yalancı ile yamayıcı) yazısıyla...


---


Efendim, bir tarihte bir yalancı ile bir de yamayıcısı varmış. Yalancı, yamayıcısını yanından hiç uzaklaştırmak istemezmiş. Çünkü söylediği yalanların bazen kuyruğu dışarıda kalır, gizlenemez olurmuş. İşte o zaman yamayıcıya iş düşermiş, hemen devreye girer, yalanı ustaca yamar, inanılır hale getirirmiş.


Böylece rahatlayan yalancı da yeni bir yalan daha uydurma cesaretine sahip olurmuş.


Bir gün yine geldiği bir mecliste sanatını icraya başlamış. Demiş ki:


- Ben buraya gelirken gökten köpek sesleri geldiğini işittim. Gökyüzünden köpek havlamaları geliyordu kulağıma.


- Olmaz böyle şey, demiş dinleyenler. Gökten köpek sesi gelir mi?


Ama yamayıcı hazır.. Derhal müdahale etmiş:


- Arkadaşlar neden garipsiyorsunuz bu gerçeği, demiş. Ben de işittim köpek seslerini. Kartalın biri yerden kaptığı köpek yavrusunu havaya kaldırmıştı. Duyulan ses, o köpeğin havadan gelen sesiydi!..


Söylediği yalanın ustaca yamandığını gören yalancı, çok memnun olmuş, cesareti de bir hayli artmış tabii. Bu defa da bir başka palavra atmış ortaya:


- Köpek sesinde ne var ki, demiş. Ben gökten yumurta yağdığını bile gördüm. Bembeyaz yumurtalar sağıma soluma birer ikişer dökülüyordu.


- Aaaaaa, demişler, bu kadarı da olmaz!..


Yamayıcı yine hazır beklemektedir. Hemen imdada yetişmiş:


- Köpeği havaya kaldıran kartal var ya, demiş; işte o, bu defa da altında yumurtalar bulunan bir kuluçkayı kaldırmış havaya. Dökülen yumurtalar kuluçkanın yuvasından düşen yumurtalar...


Dinleyenler birbirlerine bakışmışlar. Sonra da çaresiz susmuşlar.


Cesareti artan palavracı, iyice rahatlamış ve bu sefer de ne demiş biliyor musunuz?


- Bunlar ne ki, demiş. Ben öylesine keskin nişan alan bir avcıyım ki, uçan kuş kurtulmaz atışımdan. Hatta geçenlerde bir atışta tam kırk tane kekliği birden havada vurdum. Kuşların havadan düştükleri yere varınca baktım ki, hepsi de yoğurtlu ve sarımsaklı kebap olarak pişmiş, hazır halde beklemekteler beni!..


İtiraz sesleri yükselmiş:


- Hayır demişler, bu kadarı da fazla artık. Bu kadar çok keklik nasıl olur da bir atışta vurulur, sen varıncaya kadar da düştüğü yerde pişer, yoğurtlu sarımsaklı kebap olur?..


Anlaşılan bu defa yamayıcı zorlanmış olacak ki, o da feryadı basmış:


- A birader demiş, diyelim ki, attığın tüfek saçmalı tüfekti. Kırk saçma kırk kekliğe isabet etti, bir tane saçma da sekerek yerdeki çakmak taşına çarptı, çıkan kıvılcımdan da otlar tutuştu, düşen kuşları da kebap edip hazır hale getirdi. Ama insaf et, dağın başında sarımsaklı yoğurdu nereden bulayım ben?..


---


Anlaşılan, geçmişteki yamayıcılarda yine de insaf varmış. Nihayet bir yerde itiraf ediyorlarmış gerçeği. Bugünkü yamayıcılar ise daha da destekleyerek, ‘sarımsak, yoğurt ne ki, bol miktarda sos da vardı üzerinde.’ demeye getiriyorlar galiba.

tiryaki
Admin

Mesaj Sayısı : 95
Kayıt tarihi : 20/09/09

http://tiryaki.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz