tiryaki
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

BODRUMDAKİ TEKSİRDEN,ZİRVEDEKİ TEKNİĞE!...

Aşağa gitmek

BODRUMDAKİ TEKSİRDEN,ZİRVEDEKİ TEKNİĞE!... Empty BODRUMDAKİ TEKSİRDEN,ZİRVEDEKİ TEKNİĞE!...

Mesaj  tiryaki Ptsi Eyl. 28, 2009 4:08 pm

BODRUMDAKİ TEKSİRDEN,

ZİRVEDEKİ TEKNİĞE!...


(Ahmet Şahin)



İstanbul’un en hakim tepesine kurulmuş olan meşhur Süleymaniye Camii’nde bundan kırk sene öncesinde öğrencilik devremde görev yapmaktaydım. Yatsı namazından sonra camiyi kapamak üzere iken Halil Yürür adında Antalyalı genç bir Nur talebesi yaklaşıp eğilerek kulağıma fısıldadı:



–Ağabeylerin selamı var, BU GECE SABAHA KADAR SÖZLER’İN TEKSİRİNİ YAPACAĞIZ. Senin de bulunmanı istediler...



Teksiri yapılacak SÖZLER, RİSALE–İ NUR KÜLLİYATI’NIN BİN SAYFAYI BULAN EN BÜYÜK KİTABI. HENÜZ HİÇBİR MATBAA BASMA CESARETİNİ KENDİNDE BULAMIYOR O GÜNLERDE.



Camiyi kapadıktan sonra bu ihlaslı gencin peşine düşerek gecenin sessizliğinde Fatih Camii’ne doğru epeyce bir yol aldık. Çarşamba Mahallesi içinde bir apartmanın kapısından sessizce girerek bodruma aşağı süzüldük. Mahzen denebilecek kadar derinlerde gazete kağıtlarıyla gizlenmiş daktilo büyüklüğünde bir teksir makinesi çıkardı. Yanda da yığılı duran mumlu kağıtlar vardı. Hemen teksire başladık. Bir yandan o makineyeveriyor, ben de öbür yandan alıp tashih ederek forma forma diziyordum. Sabaha kadar böylece SÖZLER’in hiç olmazsa birkaç formasını gizlice çoğaltmış olduk. Şafak vakti bodrumdan çıktım, koşar adımlarla gelip Süleymaniye’yi vaktinde açtım. Bir gecikme olmadan ezanı okuyup sabah namazını kıldık. Böylece NORMAL MATBAALARDA GÜNDÜZ BASMAYA KİMSENİN CESARET EDEMEDİĞİ SÖZLER’İ, GECENİN GİZLİLİĞİNDE, BODRUMUN DERİNLİĞİNDE, TEKSİR MAKİNESİYLE BASARAK OKUYUCUYA BİR BAKIMA DAKTİLO KİTAP SÖZLER’İ SUNMAYA ÇALIŞTIK



Tabii bu, bundan kırk sene öncesindeki öğrencilik devreme ait bir hatıra. İzin verirseniz bir de kırk sene sonra bu hafta yaşadığım bir hatıramı arz edeyim.



Cuma günü gazetede yazılarımı teslim edip bazı gönül dostlarıyla şöyle kısa sohbetlerden sonra çıkıyordum ki, kapıda elime, büyük bir itina ile sarılmış bir posta paketi tutuşturdular. Merakla açıp baktığımda gördüm ki, ALTIN YALDIZLA SÜSLENMİŞ, BAKINCA HAYRAN KALINACAK GÖRÜNTÜDE BÜYÜK BOYDA BİR KIRMIZI KİTAP. GÖZLERİME İTİMAT ETMEYİP BİR DAHA EVİRİP ÇEVİRİYOR, YENİDEN İNCELİYORUM. HAYIR, YANILMIYORUM. TEKNİĞİN SON İMKANLARI TÜMÜYLE KULLANILARAK BASILAN BU ALTIN YALDIZLI BÜYÜK BOY KİTAP, KIRK SENE ÖNCE BODRUMLARDA TEKSİR EDEREK ÇOĞALTMAYA ÇALIŞTIĞIM DAKTİLO KİTABIN TA KENDİSİ: SÖZLER!..



Evet evet, SÖZLER!



–Sen gel de benim alemimde kıştan sonra o anda oluşan baharı, açılan gülleri seyreyle. Ötüşen bülbülleri dinle!..



Yoluma devam edemiyorum. Hemen biraz ötedeki sandalyeye oturup bir daha evire çevire zevkle incelemeye başlıyorum. Artık modern tekniğin en son imkanlarıyla basılmış, benim gibi yaşlıların dahi en rahatça okuyacağı büyüklükte harflerle hem de aralıklı şekilde dizilerek sunulmuş kolay okunan bir kitap var elimde. Yani, BODRUMUN TEKSİRİNDEN KURTULUP TEKNİĞİN ZİRVESİNE YÜKSELMİŞ BİR KİTAP!..



Bazı gençler, BU SON MÜKEMMEL BASKIDAN NEDEN BU KADAR ETKİLENDİĞİMİ ANLAMAYA BİLİRLER. Haklıdırlar. Çünkü onlar gözlerini açtıklarında, RİSALE–İ NUR’un güzel baskılarıyla karşılaştılar. Bu son baskıya gelinceye kadar nice hamiyet ehli fedakarların gayretiyle, mükemmel sayılacak ciltler içinde, dipnotlarla süslenmiş benzerleri istifadelerine sunulmuştur. Elbette benim BODRUM DAKİ TEKSİR BASKIMLA kıyaslama akıllarına gelmeyecektir. Benim ise aklımdan hiç çıkmayacaktır bu işin BODRUMLARDA BAŞLATTIĞIMIZ GİZLİ BASKISIYLA, BUGÜNKÜ MODERN TEKNİKLE OKUYUCUYA SERBESTÇE SUNULUŞU.



Evet,evet!..OKUYUCUYA SERBESTÇE SUNULUŞU DA AYRI BİR TARİHÎ OLAY..



. Hatta bu konuda denebilir ki; tarihte hiçbir kitap, RİSALE–İ NURLAR kadar yasaklara ve takibata maruz kalmamış, yine hiçbir kitap da RİSALE–İ NURLAR kadar çok dile çevrilerek milletlerarası ilgiye mazhar olmamıştır. Bugün KÜLLİYAT, OTUZU AŞKIN DİLE ÇEVRİLMİŞ, geçtiğimiz ayda da bizzat katıldığım uluslararası son sempozyumla elliden fazla devletin ilim adamları da kitapları inceleme tebliği sunmuşlardır. RİSALE–İ NUR KÜLLİYATI bu ilginin çok daha fazlasına layıktır. Çünkü onun içeriği sadece bir aileyi değil tüm insanlığı kurtaracak eşsizlik ve zenginliktedir. Bu abartılı bir ifade de değildir. İsterseniz külliyatı alın, şöyle önyargısız sakin bir vicdanla okumaya başlayın. Etkilendiğinizi anında anlayacaksınız.



AHMET ŞAHİN

tiryaki
Admin

Mesaj Sayısı : 95
Kayıt tarihi : 20/09/09

http://tiryaki.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz